Doç.Dr. Mehmet KAYRAK

Kalp damar tıkanıklığının tedavisinde öncelikle stentleme tercih edilmektedir. Eskiden sadece gövde lezyonlarına müdahale edilirken yıllar içerisinde malzeme kalitesinin artmasıyla birlikte çatal lezyonlarına, ana koroner lezyonlarına ve tam tıkalı damarlara da müdahale edilebilmektedir.

Stentlerin bulunması kalp damar tıkanıklarının tedavisinde çığır açmıştır. Tıkanıklığın yerine ve anatomisine göre T-stent /V stent/Kulot/crush/mini crush/ TAP teknikleri gibi pek çok yöntem gelişmiştir. Bir vakamızda Szabo tekniği ile sol inen damarbaşındaki lezyona başarılı müdahalemizi ulusal kardiyoloji kongresinde sunduk.

112 yaşında kalp krizi geçiren hastaya yaptığım başarılı balon ve stent vakası da önemli stent vakalarındandır. Şuana kadar tüm dünyada bildirilen en yaşlı hastada yapılan başarılı stent vakası olup “Avrupa Yaşlı Tıp” dergisinde yayınlanmıştır.

Yıllar içerisinde stentlerle ilgili en önemli sorun restenoz diye tabir ettiğimiz stentin daralmasıdır. Burada kullanılan stentin ilaç kaplı olması, uygun teknikle takılması ve işlem sonra sert balonla son kez şişirilmesi önemlidir. Ayrıca hastanın kan şekeri yüksekliği, sigaraya devam etmesi, kolesterol yüksekliği ve inflamasyon gibi pek çok faktör stent darlığına sebep olmaktadır.Bu nedenle stent işleminin başarılı olarak uygulanması tek başına yeterli olmayıp stent sonrası hastanın yakından takip edilmesi, yaşam tarzını değiştirmesi, risk faktörlerinin kontrol edilmesi ve yeniden daralmanın tespiti için düzenli kontrollerin yapılması gereklidir. İlk yıl 6 ayda bir efor testi sonrasında ise yılda bir efor testi genellikle önerilmektedir. Mesleki olarak1000’den fazla hasta da tüm kalp tıkanıklığı çeşitlerine (bifurkasyon/CTO/ana koroner) başarılı müdahale deneyimim mevcuttur. İlaç kaplı stentleri standart uygulamakla birlikte seçilmiş vakalarda tamamen eriyip kaybolan biyoabsorbabıl stentleride kullanılmaktayım.